7 Şubat 2013 Perşembe

ikilem

Hart diye bir elmayı ısırdım, hiç affetmeden, kocaman bir ısırık. Çiğnerken tadını düşündüm, böyle suyu ekşimsi, şekerli, kabuğu ince sert. Yutkundum, bir iki ısırık daha ve bitti. Herşeyin bizi yiyip, özümüzü çıkarıp, yutkunduğu gibi hayat. Kim bilecek o elmayı yediğimi, kim gördü, inkar etsem kendime, etmesem kendime.

Geçenlerde yalın ayak bir volkanın yanından yürüdüm, ateşi derimi yaktı, tabanlarım eridi, rüzgarı bile kirpiklerimi yaktı, kavurdu beni. Sonra rüyamda Cebelitarık'taydım, tam arada kalmıştım. Güzel yüzlü bir bir melek tuttu elimden beni kurtardı ikilemden. Hala yanımda o melek, karların üstünü örttüğü çiçekler gibiyim, sıcacık ve tazecik.


Benim için ne yaparsın kendin için? Hayatım olur musun, dünüm olur musun, gülüşlerim olur musun, şimdim olur musun, yediğim elmam, konuştuğum sözlerim, sarfettiğim nefesim, çünkülerim için nedenim, hayırlarım için evetim olur musun? Yapabilir miydin bana vadedilen ne varsa, bağırabilir miydin, kemiklerimi kırabilir miydin, nefretle bakabilir miydin, arkanı döner miydin, hiçmişim, hiç olmamışım, hiç yanında değilmişim gibi bana davranabilir miydin? Sana ne yapsam herkes hayran olsada sen uyuya kalsan, teşekkür edeceğine dudağının kenarıyla bunu sen mi yaptın diyip beni aşağı gören, hiçmişim gibi bakışların...Ahh o sonsuzluğa doğru bakan boş gözler, hiç sevilmedim o bebekler tarafından.


İçimde büyüttüğüm hiç olmayan bebeklerim var benim. Onları süsleyip püslediğim, umutlar yüklediğim.

1 yorum: